teknohaber

Tarayıcı Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Tarayıcı Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir?

1. Çözünürlük DPI (dot per inch / inç başına nokta):

Tarayıcı çözünürlüğü taranan belgelerin veya resimlerin ne kadar net görüneceği DPI oranı ile belirlenir. Daha yüksek çözünürlük, daha kaliteli taranmış belgeler elde etmenizi sağlar. DPI bir belgede bir inç başına kaç nokta düşeceğinin ölçeğidir. DPI genelde baskı ile alakalı sistemlerde kullanılır. Yani belge tarama, çıktı alma. Bu resimde olabilir, belgede olabilir.

Karıştırılmaması için bir not düşelim ekran gibi cihazlarda hesaplama PPI (pixels per inch) inç başına düşen piksel sayısı olarak hesaplanır. Yazıcı ve tarayıcı gibi sistemlerde DPI olarak hesaplama yapılır. 300 sayısını DPI olarak değerlendirdiğimizde noktalardan bahsederiz, PPI olarak değerlendirildiğinde ise piksel sayısından bahsederiz.

DPI oranı ne kadar büyük olursa nokta sayısı o kadar büyük olur ve bu da baskıyı daha net yapar. Genelde doküman sistemlerinde 300 dpi tercih edilir. Daha büyük dpi daha büyük dosya boyutu anlamına gelecektir. 300 dpi çok kaliteli bir çözünürlük sunmaktadır.

Çözünürlük birimi dpi (dot per inch=inç başına nokta sayısı) ile belirlenir. Bu değer ışık algılayıcı CCD sensör üzerindeki algılayıcı nokta sayısını belirler. Çözünürlük arttıkça resim boyutu büyür yani resme ait bilgi de artar.

Piksel objenin boyutunu belirlerken dpi objenin en küçük yapı birimini yani o objeyi oluşturmak için ne kullanıldığını belirler. Noktalardan oluşan sistemlerde ne kadar ufak nokta o kadar net ve güzel görüntü diyebiliriz.

Doküman tarayıcılar için bir örnek verelim. 200×200 dpi çözünürlükte bir belge tarandığında yatay ve dikey olarak her inç için 200 nokta ile taranmış bir belge olur.

2. Renk Bit Derinliği (color bit depth):

Piksel başına düşen renk bilgisine bit denir. Renk derinliği renk sayısını ifade eder. Daha yüksek renk derinliği resimlerin daha doğru ve zengin bir şekilde görüntülenmesini sağlar, yani daha fazla renk tonuna sahiptir diyebiliriz. Bit sayısı fazla olduğunda renk geçişlerini yumuşatır ve görselin kalitesi artar. Kaliteden kasıt gerçeğe yakın netlikte göründü elde etmek diyebiliriz.

Birçok yerde … milyon renk olduğundan bahsederler. Aslında burada renkler oluşturdukları farkları sayı ile değil ton ile belirlenmektedir. Yani 1.000 tane kırmızı renk yoktur, kırmızının 1.000 tonu vardır. Bu değer görüntünün mutlaka bu renklerin tümünü kullandığı anlamına gelmeyecektir. Renkleri o düzeyde bir hassasiyetle ayrıştıracağı anlamına gelmektedir.

Dinamik aralık bir sensörün kodlayabileceği alt ve üst derece arasıdır. En karanlık ve en aydınlık birim aralığı diyebiliriz. Bit derinliği ise bu mesafenin kat edilmesinde kullanılır. Dinamik aralık aynı kalmakla birlikte aradaki geçiş işleminin yumuşak veya sert olması ile alakalıdır. Resimler arası geçişlerde dinamik aralık değil bit derinliği etki edecektir. 4 bitlik bir resimde ara geçişlerde size sadece 4 kademe sunacaktır. Buradan elinize geçecek renklerle yetinmeniz gerekecektir. 12 bitlik bir resimde ise ara geçişler için 12 kademe sunacaktır. Burada elimize daha fazla renk seçeneği çıkacaktır. Bit sayıları değişmesine rağmen toplam bit aralığında ise bir değişme olmamaktadır. Sadece geçişlerin daha yumuşak veya sert olması hususuna etki etmektedir.

Basamak şeklindeki geçişler aslında ışıklı alandan karanlık alana geçişi temsil etmektedir. Bu basamakların yüksek olması renk geçişlerinin pürüzlü olması veya doku yırtılmasına neden olabilmektedir. Bir kâğıdı elimizle yırtmak ile bıçak ile kesmek arasındaki fark gibi düşünülebilir.

Renk derinliği sayısı arttıkça doküman da o kadar bit olduğu anlamına gelir. Bit sayısının fazla olması ise dosya boyutuna etki edecektir. Teknik olarak her bit 0 ve 1 olarak kayıt edilecek. Ayrıca resimlerin bilgisayar gibi cihazlarda açılması esnasında daha fazla işlem gücüne de ihtiyaç duyulacaktır. O yüzden bit değeri hesaplanacağı zaman ihtiyacın iyi belirlenmesi gerekecektir.

İnsanların algılayabildikleri renk sayısının bir sınırı vardır. Asıl olan renk tonudur. Sağlıklı bir insanın 10.000.000 renk tonunu ayırt edebileceği tespit edilmiştir. Bu bir sınır değildir. İnsan gözü birbirlerine yakın renk tonlarını ayırt edemeyebilir. Dijital sistemlerde bu durum biraz daha farklı olduğu için renk tonu sayısı daha fazladır.

Günümüzde 24, 32, 48, 64 ve 96 bitlik renk derinliğine sahip tarayıcılar bulunmaktadır. 24 bit değeri bile aslında yüksek bir değerdir. Renk derinliği daha çok renkli fotoğrafların taranmasında önem arz etmektedir. Siyah beyaz doküman veya renk ayrım hassasiyeti o kadar önemli olmayan durumlarda renk derinliği düşük olan tarayıcı tercih edilebilir. Yüksek çözünürlükte taranmış bir resmi aynı kalitede görüntülemek için kullanılan ekranın da en az o kadar çözünürlüğe sahip olması gerekir. Günümüzde henüz 96 bit çözünürlüğe sahip ekranlar bulunmamaktadır.

Her pikselden aldığımız bit miktarı arttıkça o rengin ton sayısı da artacaktır.

 KırmızıYeşilMaviAçıklama
8 BİT256256256Üç ana rengin 256 farklı renk tonu var elimizde. Bu renkleri karıştırdığımızda 16.777.216 farklı renk tonu elde edebiliyoruz.
10 BİT1.0241.0241.024Üç ana rengin 1.024 farklı renk tonu var elimizde. Bu renkleri karıştırdığımızda 1.073.741.824 farklı renk tonu elde edebiliyoruz.
12 BİT4.0964.0964.096Üç ana rengin 4.096 farklı renk tonu var elimizde. Bu renkleri karıştırdığımızda 68 Milyon farklı renk tonu elde edebiliyoruz.

CCD sensör algıladığı ışık seviyesini gerilime dönüştürmektedir. Tabiatta renkler, beyaz ve siyah arasında dağılım göstermektedir. Renk derinliği algılanan ışık seviyesinin beyaz ve siyah arasında kaç farklı renkten biri olacağını belirler. Renk derinliği ne kadar fazla ise taranan resim o kadar gerçekçi olacaktır.

3. Piksel nedir (Picture elements)?

Piksel dijital sistemlerde görüntünün elde edilmesini sağlayan ve kontrol edilebilen en küçük birimdir. Belge resim veya ekran için belirli boyutlar vardır. Bu boyutları oluşturan en küçük birim pikseldir.

PIKSEL (PIXEL) açılımı ise PICTURE ELEMENT kelimesinin kısaltılmış hali alarak adlandırılmıştır. Pikseller tüm dijital görüntüleme sistemlerinin kamera sensörü, monitör paneli, projektör ve tarayıcıların en küçük parçasıdır. Çekilen video ve fotoğrafların satır ve sütunların bir araya gelmesini sağlayan tek bir noktasına piksel denir. Bu piksellerin binlerce ya da milyonlarcasının bir araya gelmesinden görsel oluşur. Örnek vermek gerekirse 1920 x 1080= 16,7 milyon renk, 1920 yatay 1080 dikey toplamda =2.073.600 milyon piksel barındırır.

RGB üç ana renk ile bütün renkler oluşturulabilir. Kırmızı, yeşil ve mavi. Mega piksel ise, bir milyon pikselin birleşmesi ile oluşan birime 1 mega piksel ismi verilir.

2048×1536 = 3.175.728 piksel

1920×1080= 2.073.600 piksel

4. Belge Besleme Türü:

Yatay tek sayfa tarayan yazıcılar genelde kurumlarda kullanışlı olmazlar. Kurumlar daha çok ADF (Automatic Document Feeder) özelliğine sahip tarayıcılar kullanılır. Bu tarayıcılar genelde kâğıt besleme ünitesine 40-100 sayfa arasında belge alabilirler. Tarama komutu verildiğinde belgelerin tarama işlemi otomatik olarak sıra ile gerçekleştirilir.

5. Tarama Hızı:

Tarayıcıların tarama hızları genelde tarayıcının teknik kabiliyetini belirleyen bir husustur. İdeal olan dakikada 40 – 60 sayfa renkli tarama yapan cihazlardır. Hız ile birlikte çözünürlük değerlerine de bakılmalıdır.

6. Bağlantı Türü:

Genelde bütün cihazlar USB ara yüzünü kullanmaktadırlar. Eğer kapasitesi yüksek bir tarayıcı alıyorsanız en az USB 3.0 desteği olan cihazları tercih etmeniz daha iyi olacaktır. Teknik olarak taranan belgeleri USB kablo aracılığı ile bilgisayara iletecektir. Hem yüksek çözünürlük hem dakikada daha fazla doküman taramasını istiyorsak bu verileri daha rahat atacağı USB 3.0 portunu seçmek avantajlı olacaktır. Üst segment tarayıcılarda Wi-Fi veya ethernet gibi farklı bağlantı seçenekleri de bulunur. Kullanılacak ortama ve cihazlara uygun bağlantı türünü seçmek önemlidir.

7. Belge Boyutu ve Türü:

Tarayıcı desteklediği belge boyutlarına ve türlerine göre farklılık gösterir. Genelde kurumlarda A4 tarayıcılar seçilir. Özel durumlar için ise A3 yazıcılar kullanılmaktadır. Farklı bir husus olarak daha üst seviye cihaz seçmeniz için de belge boyutu kullanılabilir. Genelde A3 tarayıcıların fiyatları daha yüksektir. Buna ek olarak ise teknik kabiliyetleri de fazla olabilmektedir. Bu nedenle A3 boyutunda tarama yapmaya ihtiyacınız olmasa bile ihtiyacınız olan özellikler sadece A3 boyutunda tarama yapan tarayıcılarda olabilir.

8. Enerji Verimliliği:

Enerji tasarrufu sağlayan ve çevre dostu olan bir tarayıcı tercih etmek uzun vadede maliyetleri düşürebilir. Alt segment ürünler genelde daha az enerji harcarken üst segment cihazlarda motor sayısı arttığı için biraz daha fazla enerji tüketebilirler.

9. Marka ve Güvenilirlik:

Tanınmış ve güvenilir bir markanın ürününü tercih etmek kalite ve uzun ömür açısından önemlidir. Sektörde kendini kanıtlamış, birçok patent almış ve devamlı ürünlerini geliştiren markalar seçilebilir. Bu markalar genelde diğerlerine oranla daha kaliteli cihazlar üretmektedirler. Bu markaların belirlenmesinde en önemli kıstas piyasa araştırması yaparak en uzun süre kullanım sunan markaları seçebilirsiniz.

10. Yazılım Desteği:

Tarayıcıyla birlikte gelen yazılımlar, belge yönetimi, OCR (Optik Karakter Tanıma) gibi özellikleri içerebilir. Kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun yazılım desteği sunan bir tarayıcı seçmek önemlidir. Çoğu tarayıcı özelliklerine baktığımızda bize birçok seçenek sunmaktadır. Bu özelliklerin çoğu ise tarayıcı ile birlikte verilen yazılımla alakalıdır ve genelde maliyete pek bir etkileri bulunmamaktadır. Bu yazılımlar genelde tarama işlemini yaptıktan sonra belgede yapılacak otomatik düzenlemelerle ilgilidirler.

11. Fiyat ve Performans Karşılaştırması:

Fiyat ve performans arasında denge kurmak önemlidir fakat toplu alımlarda bu dengeyi sağlamak biraz zor olmaktadır. Birimden birime fark etmekle birlikte aynı binadaki birim ayda 10.000 sayfa tarama yaparken başka birim 1.000 sayfa tarama yapıyor olabilir. O yüzden analizlerin düzgün yapılması ve aktif kullanılmayan yerler için üst segment cihaz tercih edilmemesi maliyeti düşürecektir.

12.Yedek Parça Temini:

Tarayıcı ve yazıcılarda sarf malzeme ihtiyacı oldukça fazladır. Tarayıcılarda genellikle kâğıdı tarayıcı içerisine alma işlemini gerçekleştiren “roller” adı verilen lastikler bulunmaktadır. Bu lastiklerin belirli bir kullanım ömrü vardır ve genellikle 200.000 sayfa taramayı desteklerler. Yedek parçalar genelde plastik malzemelerden üretilmektedir ve uzun süre kullanılmadan depolandıklarında, zamanla görevlerini ifa edemez hale gelebilirler.

Daha önce verilen örnekte olduğu gibi, araçlarda kullanılan kışlık lastikler sağlam olsalar bile sıcak ortamda depolandıklarında kullanılamaz hale gelebilmektedir. Benzer şekilde sarf malzemelerin ihtiyaç fazlası alınması, uzun süreli depolama sonucunda işlevlerini yitirebilmeleri nedeniyle uygun değildir. Bu sarf malzemeler, belki hiç kullanılmayacak veya ihtiyaç olduğunda yanlış depolama koşulları nedeniyle kullanılamaz duruma gelebilecektir.

Bu nedenle sarf malzemelerin ihtiyaç fazlası olarak stoklanmaması daha uygun bir durum oluşturmaktadır. Gerektiği durumlarda düzenli ve doğru şekilde depolanan yedek parçalar, cihazların verimli çalışmasını sürdürebilmeleri açısından önem arz etmektedir.

13.TWAIN ve TWAIN Direct desteği:

Yazılım ile görüntü tarayıcılar ve dijital kameralar gibi dijital görüntüleme cihazları arasındaki iletişimi düzenleyen uygulama programlama arayüzleri (API’ler) ve iletişim protokolleridir. TWAIN Microsoft Windows, Linux ve MacOS’ta desteklenir. TWAIN’in üç temel unsuru şunlardır:

  • Uygulama yazılımı: Örneğin grafik yazılımı, faks uygulaması veya kelime işlemci.
  • Kaynak yöneticisi yazılımı: Kaynak yöneticisi yazılımı, TWAIN Çalışma Grubu tarafından sağlanan bir yazılım kitaplığıdır.
  • Aygıt sürücüleri (Kaynak yazılım): Arayüzün başarıyla kullanılabilmesi için hem uygulamanın hem de aygıt sürücüsünün TWAIN’i desteklemesi gerekir.

TWAIN yazılımının ilk sürüm 1992’de, en son sürümü ise 2021’de çıkmıştır. Bu arayüz bilgisayarlar ve görüntüleme cihazları arasında birleşik bir standart bağlantı ara yüzü kurmaya çalışmak için bilgisayar endüstrisindeki bir dizi şirketin yardımıyla tasarlanmıştır.

Günümüzün tarama ortamlarında yazılım ile tarama cihazı arasındaki iletişimi sağlamak için bir görüntü yakalama ara yüzünün kullanılması gerekmektedir. Uygulama geliştiricileri için bu durum birçok zorluğu beraberinde getirebilir. Tarama cihazlarının doğal karmaşıklığı göz önüne alındığında çok çeşitli tarama ürünleri için zengin özelliklere sahip görüntü yakalama çözümleri geliştirmek zordur.

Uygulamalar ve sürücüler genellikle aynı işletim sisteminde bulunur ve bunlar genellikle masaüstü ortamlarıyla sınırlıdır ve uygulama geliştiricilerini kullanıcının mobil cihazları için özel çözümler benimsemeye zorlar. BT personeli kullanıcı makinelerine satıcıya özel sürücüleri kurmalı ve bakımını yapmalıdır. Tarama cihazı kullanıcılarına yönelik cazip çözümler oluşturmaya yönelik geliştirme süresi aylar sürebilir bu da değerli kaynakların tüketilmesine ve geliştirme maliyetlerinin artmasına neden olabilir.

TWAIN Direct uygulama geliştirmeyi hızlandıran ve zengin özelliklere sahip son kullanıcı deneyimi sağlayan basit ve doğrudan bir şeye duyulan ihtiyacı karşılar. TWAIN Direct tarama cihazları ve görüntü yakalama yazılımı uygulamaları arasında iletişim için kullanıcıların satıcıya özel sürücüleri yükleme ihtiyacını ortadan kaldırır. Bulut platformları da dâhil olmak üzere mobil ve masaüstü uygulamalar ile tarama cihazları arasındaki doğrudan ağ iletişimini destekler. TWAIN’in ilk bulut girişimi TWAIN Çalışma Grubu ile Google Cloud Print ekibinin ortak çabalarına dayanmaktadır. TWAIN’in nihai hedefi bulut desteğini standartlaştırmak ve genişletmektir.

TWAIN Direct şu anda 150’den fazla tarama cihazı özelliğini detaylandıran ve etkinleştiren kanıtlanmış TWAIN spesifikasyonundan türetilmiştir. TWAIN Direct ilerledikçe, spesifikasyon geriye dönük uyumluluğu, işletim sistemi bağımsızlığını korumaya ve gelecekteki teknolojilere uyum sağlamak için standardı geliştirmeye kararlı olacaktır. Endüstri standardı TWAIN sürücüsü spesifikasyonunun temeli üzerine inşa edilen TWAIN Direct, tarama cihazları ve yazılım arasında doğrudan iletişim sağlayan, başarı odaklı, satıcıdan bağımsız bir çözümdür.

Özellikle büyük kurumlarda ortak işletim sistemi kullanıldığında bütün cihazlara farklı farklı driver ve yazılım ekleme problemi oluşmaktadır. TWAIN bu problemi ortadan kaldıracaktır. Bütün bunların yanında kurum kendi hazırladığı yazılıma tarama özelliğini eklemek istediğinde TWAIN arayüzü bu işi kolaylaştıracaktır.

Tarayıcı seçiminde bu faktörleri değerlendirmek kullanıcıların ihtiyaçlarına en uygun cihazı seçmelerine yardımcı olacaktır. İhtiyaca uygun bir tarayıcı ile belgelerinizi kolayca dijitalleştirebilir ve yönetebilirsiniz.