
Windows 10 Desteği Devam Edecek mi?
Avrupa’da teknoloji dünyasını yakından ilgilendiren önemli bir gelişme yaşandı. Euroconsumers grubunun başvurusu sonucunda Microsoft’un kullanıcılarına dayattığı bazı şartlar Dijital Pazarlar Yasası (DMA) kapsamında engellendi. Bu karar özellikle Windows 10 kullanıcılarını doğrudan etkileyen bir yenilik olarak öne çıkıyor.
Dijital Pazarlar Yasası (DMA) Nedir?
Avrupa Birliği tarafından yürürlüğe sokulan Dijital Pazarlar Yasası, büyük teknoloji şirketlerinin kullanıcıları kendi ürün ve hizmetlerine yönlendirmek amacıyla getirdiği sınırlamalara karşı bir düzenleme olarak biliniyor. Yasa pazar hakimiyetine sahip şirketlerin rekabeti engelleyici davranışlarını kısıtlamayı ve tüketici haklarını korumayı hedefliyor.
Örneğin, kullanıcıların sadece belli bir yazılımı veya hizmeti kullanmaya zorlanması, alternatif çözümlerden mahrum bırakılması DMA kapsamında yasaklanıyor. Bu sayede tüketicilere daha fazla özgürlük ve seçim hakkı tanınıyor.
Euroconsumers’in Rolü
Tüketici haklarını savunan uluslararası bir grup olan Euroconsumers, Microsoft’un Windows kullanıcılarına getirdiği bazı şartların DMA’ya aykırı olduğunu belirterek harekete geçti. Yapılan girişimlerin sonucunda Avrupa’daki denetleyici kurumlar Microsoft’un politikalarını gözden geçirdi ve düzenleme doğrultusunda kısıtlamalar kaldırıldı.
Windows 10 Kullanıcıları İçin Ne Anlama Geliyor?
Alınan karar sonucunda Avrupa’daki Windows 10 kullanıcıları bir yıl boyunca ek güvenlik güncellemelerine hiçbir ek şart olmadan ve ücretsiz şekilde erişebilecek. Bu durum özellikle bilgisayarlarını aktif olarak kullanan ve güvenlik güncellemelerinden mahrum kalma riski bulunan kullanıcılar için büyük bir avantaj sağlıyor.
- Kullanıcılar Microsoft’un ek koşullarına tabi olmadan güncellemeleri yükleyebilecek.
- Güncellemeler tamamen ücretsiz olacak.
- Güvenlik açıklarının kapatılması sayesinde kullanıcıların cihazları daha güvenli hale gelecek.
Euroconsumers’in girişimi ve DMA düzenlemeleri sayesinde, Avrupa’daki milyonlarca Windows 10 kullanıcısı için önemli bir hak kazanımı sağlanmış oldu. Bu karar, aynı zamanda teknoloji devlerinin kullanıcı üzerindeki baskısını azaltmaya yönelik bir adım olarak görülüyor.
Gelecek dönemde bu tür düzenlemelerin, tüketicilerin teknoloji kullanımlarında daha şeffaf ve adil koşullar elde etmesine katkı sağlaması bekleniyor.
Türkiye’de Windows 10 Güncellemelerinin Uzatılmasının Kamu Kurumlarına Etkisi
Avrupa Birliği’nde alınan karar ile Euroconsumers girişimi sonucu Windows 10 kullanıcıları için güvenlik güncellemelerinin bir yıl boyunca ücretsiz ve ek şart olmadan uzatılması, teknoloji dünyasında geniş yankı uyandırdı. Ancak Türkiye’de bu kararın etkileri nasıl olacak sorusu gündeme geliyor. Özellikle kamu kurumları açısından bu gelişmenin önemi çok büyük.
Türkiye’de Kamu Kurumlarının Durumu
Türkiye’de birçok kamu kurumu, Microsoft’un güncel işletim sistemi politikaları doğrultusunda Windows 11’e geçiş yapmaya zorlandı. Ancak bu geçiş süreci her zaman sorunsuz ilerlemedi:
- Donanım Uyum Sorunu: Kamu kurumlarının kullandığı bilgisayarların önemli bir kısmı Windows 11 için gerekli olan donanım özelliklerini (TPM 2.0, yeni nesil işlemci desteği vb.) karşılamıyor.
- Bütçe Kısıtlamaları: Binlerce bilgisayarın bulunduğu kamu kurumlarında, cihazları Windows 11 uyumlu donanımlarla değiştirmek yüksek maliyet anlamına geliyor.
- Verimlilik Kaygısı: Yeni bir işletim sistemine geçiş, kullanıcı alışkanlıklarını değiştiriyor. Bu da kısa vadede iş süreçlerinde aksamalara yol açabiliyor.
Windows 10 Güncellemelerinin Uzatılmasının Etkisi
Avrupa’da alınan kararın Türkiye’ye yansıtılması halinde, özellikle kamu kurumları açısından çok önemli avantajlar ortaya çıkacaktır:
- Cihazların Kullanım Ömrü Uzayacak
Mevcut bilgisayarlar Windows 11’e uyumlu olmasa bile Windows 10 üzerinde güvenli bir şekilde çalışmaya devam edebilecek. Bu da kurumların yeni cihaz alımını ertelemesine imkan tanıyacak. - Bütçesel Rahatlama Sağlayacak
Kamu kurumlarının binlerce bilgisayarı bir anda değiştirmek zorunda kalmaması, bütçede büyük bir tasarruf anlamına gelir. Bu kaynak başka yatırımlara yönlendirilebilir. - Güvenlik Açıklarının Önüne Geçilecek
Kamu kurumları, güvenlik ihlallerine karşı en hassas yapılardan biridir. Windows 10 güncellemelerinin uzatılması, siber saldırılara karşı daha güçlü bir koruma sağlayacaktır. - Geçiş Süreci İçin Zaman Kazandıracak
Windows 11’e geçiş kaçınılmaz olsa da, ek bir yıl kurumlara hazırlık yapmak için değerli bir zaman tanıyacaktır. Eğitimler, yazılım uyumluluk testleri ve donanım planlamaları daha sağlıklı şekilde yapılabilir.
Türkiye’de Nasıl Uygulanabilir?
Türkiye’de bu kararın geçerli olabilmesi için Microsoft’un Avrupa’da aldığı yükümlülükleri küresel ölçekte genişletmesi gerekiyor. Eğer Microsoft Windows 10 kullanıcıları için ücretsiz güvenlik güncellemelerini Türkiye’de de sunarsa:
- Kamu kurumları büyük bir mali yükten kurtulacak,
- Bireysel kullanıcılar eski cihazlarını güvenli biçimde kullanmaya devam edebilecek,
- BT sektöründe planlamalar daha sağlıklı yapılabilecek.
Türkiye’deki kamu kurumları için Windows 10 güncellemelerinin uzatılması, sadece teknik değil aynı zamanda ekonomik ve stratejik açıdan da kritik bir önem taşıyor. Eğer bu imkân sağlanırsa, hem kurumlar hem de kullanıcılar ciddi bir rahatlama yaşayacak.
Avrupa’daki gelişmelerin Türkiye’ye nasıl yansıyacağını önümüzdeki süreç gösterecek. Ancak görünen o ki, Windows 10’un bir yıl daha güvenlik desteği alması Türkiye’de birçok kurum ve kullanıcı için adeta can simidi niteliğinde olacaktır.
Sonuç Olarak Windows 10 Desteğinin Sona Ermesi ve Kamu Kurumlarına Etkilerini Ele Alalım:
Microsoft, tüm Windows 10 sürümleri için resmi destek ve güvenlik güncellemelerini 14 Ekim 2025 itibarıyla sonlandıracağını duyurmuştu. Bu tarihten sonra Windows 10 yüklü cihazlar hâlâ çalışmaya devam edecek ancak güvenlik güncellemesi almayacağından zararlı yazılımlara, veri hırsızlığına ve diğer siber saldırılara karşı açık hale gelecek.
Türkiye dışındaki Avrupa ülkelerinde, AB regülasyonları Microsoft’u geri adım attırarak Windows 10 için ek güvenlik güncellemelerini ücretsiz olarak sunmaya zorlamıştır. Ancak bu esnada yapılan düzenleme sadece Avrupa Ekonomik Alanı (EEA) için geçerli olmuştur. Microsoft’un Windows 10 desteğini uzatması “Avrupa dışındaki kullanıcılar için geçerli” olmayacak; yani Türkiye’deki kamu kurumları bu ücretsiz uzatma imkânından yararlanamayacak.
Dolayısıyla Türkiye’de kamu kurumlarının elinde kalan tek seçenek Windows 11’e geçiş yapmak veya ücretli destek programlarına katılmak. Aksi halde 14 Ekim 2025 sonrasında yeni güvenlik güncellemesi gelmeyecek bu sistemler “üniversiteler, hastaneler, belediyeler, bakanlıklar vb.” tüm kamu altyapıları için ciddi bir güvenlik riski oluşturacak. Gerçekten de güvenlik örgütleri ve tüketici birlikleri, bu geçişin maliyetinin hem kullanıcı hem kamu ayağında çok yüksek olacağı uyarısı yapmıştır; bir imza kampanyası, yalnızca AB genelinde bile bu geçişin “kullanıcılar ve kamu kurumları için en az 10 milyar Euro ek maliyet” getireceği öngörüsünde bulunmuştur.
Windows 11 Donanım Gereksinimleri ve Uyumsuzluk Sorunu
Windows 11 Windows 10’dan farklı olarak yeni donanım güvenlik özellikleri (TPM 2.0, Secure Boot gibi) ve daha yüksek bellek/disk gereksinimleri istemektedir. Örneğin en az 1 GHz 64-bit çift çekirdek işlemci, 4 GB RAM, 64 GB depolama, UEFI ve TPM 2.0 destekli anakart gerekli. Bu katı gereksinimler nedeniyle dünya genelinde cihazların yaklaşık %46,2’si hâlâ Windows 10 kullanmakta ve 200–400 milyon civarında bilgisayarın donanımı Windows 11’e yükseltmeye uygun görülmemektedir. Türkiye’de kamu envanterindeki eski bilgisayarların önemli bir kısmı da bu şartları sağlamıyor olabilir.
Kamu Kurumlarında Windows 11 Geçişinde Eski Tip Disklerin Yarattığı Sorunlar
Windows 11’in resmi destek sürecine girilmesiyle birlikte kamu kurumlarında yaygın olarak kullanılan bilgisayarlarda önemli bir donanım gerçeği ortaya çıkmaktadır: halen çok sayıda cihazda eski tip mekanik sabit diskler (HDD) kullanılmaktadır. Yeni nesil işletim sistemlerinin performans ve güvenlik ihtiyaçları göz önüne alındığında bu durum ciddi sorunlara yol açmaktadır.
1. HDD ile SSD Arasındaki Temel Farklar
- Okuma/Yazma Hızı: SSD diskler saniyeler içerisinde veri aktarımı yapabilirken, HDD diskler mekanik okuma kolları ve döner plakalar nedeniyle çok daha yavaştır. Windows 11 gibi modern işletim sistemleri, SSD performansına göre optimize edilmiştir.
- Gecikme Süresi: HDD’lerde fiziksel hareketli parçalar bulunduğu için erişim süresi yüksektir. SSD’ler anında erişim sağladığından özellikle açılış, güncelleme ve uygulama çalıştırma hızlarında büyük fark yaratır.
- Güvenilirlik: HDD’ler hareketli parçalara sahip olduklarından zamanla aşınmaya ve fiziksel arızalara daha açıktır.
2. Kamu Kurumlarında Eski Disklerin Yarattığı Riskler
- Performans Kaybı
Windows 11’in arka planda çalışan güvenlik servisleri (örn. TPM doğrulama, şifreleme, Defender taramaları) HDD tabanlı sistemlerde aşırı yavaşlamaya yol açacaktır. Bu da kullanıcıların iş süreçlerinde verimliliği düşürür. - Bad Sektör Sorunu
10 yılı aşkın süredir kullanılan HDD’lerin büyük kısmında bad sektörler oluşmuştur. Windows 11 kurulumu sırasında yapılan formatlama işlemi bu sektörleri zorlayacak, verilerin hatalı yazılmasına ve sistemin kararsız çalışmasına neden olacaktır. - Yeni Dosya Formatları ve Disk Yapısı
Windows 11, güvenlik ve hız için dosya sisteminde yenilikler (ör. modern NTFS özellikleri, farklı önbellekleme yöntemleri) kullanır. Bu da eski disklerin ek yük altında çalışmasını zorlaştırır. Yeniden biçimlendirme sırasında bozuk sektörlere sahip diskler tamamen işlevsiz hale gelebilir. - Donanımın Son Ömrünü Tamamlama Riski
Zaten kullanım ömrünü doldurmuş HDD’ler, Windows 11 kurulumu ve sonrası sürekli disk erişimi nedeniyle “son nefesini verecek” hale gelir. Bu durum özellikle kritik kamu kurumlarında sistemlerin çökmesine ve hizmet aksamalarına sebep olur.
3. Teknik Çözüm Önerileri
- Zorunlu SSD Dönüşümü: Kamu kurumlarında Windows 11’e geçiş planı yapılmadan önce tüm HDD tabanlı bilgisayarlar en azından 240 GB kapasiteli SSD’lerle donatılmalıdır.
- Disk Sağlık Taraması: Mevcut HDD’ler için SMART testi ve sektör analizi yapılmalı, bad sektör sayısı artan diskler kesinlikle kullanılmamalıdır.
- Yedekleme ve Veri Güvenliği: Geçiş öncesinde HDD’lerdeki veriler harici depolama veya kurumsal sunuculara yedeklenmeli, formatlama öncesi veri kaybı riski ortadan kaldırılmalıdır.
- Kademeli Yenileme Planı: Kritik öneme sahip birimlerde (örneğin sağlık, güvenlik, finans yönetimi) HDD kullanılan sistemler öncelikli olarak SSD’ye geçirilmelidir.
Kamu kurumlarındaki Windows 11 geçişi sadece yazılım uyumluluğu değil, aynı zamanda donanım yenileme zorunluluğu da doğurmaktadır. Eski tip HDD’lerle Windows 11 işletim sistemini çalıştırmak, performans kaybı ve sistem çökmesi risklerini beraberinde getirmektedir. Bu nedenle kurumların envanter yönetiminde disk yenileme yatırımı, Windows 11 geçiş sürecinin ayrılmaz bir parçası olarak ele alınmalıdır.
Yeni SSD Disk Alınması Durumunda Eski HDD’lerin Windows 11 Geçişinde Kullanılmaması Gerekliliği
Kamu kurumlarında kullanılan bilgisayarların önemli bir kısmı halen eski tip mekanik sabit disklerle çalışmaktadır. Ancak bu disklerin Windows 11 geçiş sürecinde kullanılması ciddi riskler ve performans sorunları doğuracaktır.
En az 5 yıldır kullanımda olan mekanik disklerde, aşınma ve yoğun kullanım sebebiyle bad sektör oluşma ihtimali oldukça yüksektir. Yedek olarak kullanılsa bile bu durum işletim sisteminin yavaşlamasına, donmalara ve kritik verilerin kaybına yol açabilir.
Bunun yanında Windows 11 kurulumu sırasında disklerin biçimlendirilmesi süresi dolmuş HDD’lerde kalıcı arızalara yol açabilir. Formatlama sonrası sistemin hiç açılmaması, sürekli hata vermesi veya daha kısa süre içinde tamamen işlevsiz hale gelmesi mümkündür. Bu nedenle kamu kurumlarının Windows 11 geçiş sürecinde eski HDD’leri yedek disk olarak dahi kullanmaları doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Bozuk veya eski disk her zaman sisteme ek yük olacaktır.
Çünkü bu diskler üzerinde veri olmasa bile her an arızalanma riski taşımaktadır. Kullanılması durumunda sistem performansını yavaşlatmakla kalmayacak, aynı zamanda kritik iş süreçlerini aksatacak güvenilirlik sorunları yaratacaktır.
Dolayısıyla Windows 11’e geçiş planlamasında eski HDD’lerin tamamen devre dışı bırakılması, mümkünse imha edilmesi en doğru adım olacaktır. Kurumların bu noktada SSD diskler ile donanım yenileme planlarını önceliklendirmeleri hem güvenlik hem de sürdürülebilirlik açısından kaçınılmaz bir gerekliliktir.
Kamu kurumlarındaki kullanıcıların çoğunluğu mevcut cihazlarını kullanmaya devam etmek istese de, donanım uyumsuzluğu nedeniyle Windows 11’e geçemeyen çok sayıda sistem bulunuyor. Ancak Microsoft bu cihazlara Windows 10 güvenlik güncellemesi sunmayacağı için, bu eski makineler kesinlikle savunmasız kalacaktır. Benzer şekilde, ABD’deki eyalet ve yerel yönetimlere yönelik uyarılarda da “Ekim 2025’e kadar Windows 11’e geçişi planlayın; aksi takdirde Windows 10 için yamaları almak ücretli hale gelecek” denilmektedir.
Windows 10 Genişletilmiş Güvenlik Güncellemeleri (ESU) Programı
Destek kesimini göğüslemek için Microsoft, Windows 10 kullanıcılarına bir yıllık uzatma imkânı sunan Extended Security Updates (ESU) programını başlatmıştır. Buna göre uygun Windows 10 cihazlar (22H2 sürümü) 13 Ekim 2026’ya kadar kritik güvenlik güncellemeleri alabilecektir. Ancak bu ek desteğe erişim için şartlar vardır:
- Yedekleme ile ücretsiz uzatma: Cihaz ayarları bir Microsoft hesabı üzerinden OneDrive’a yedekleniyorsa herhangi bir ücret ödenmez. (Bu, 5 GB ücretsiz OneDrive sınırıyla sınırlıdır.)
- Microsoft Rewards puanı: 1000 Microsoft Rewards puanı kullanılarak bir yıllık ESU bedava alınabilir.
- Ücretli ESU: Şartları sağlayamayanlar için her bir cihaz başına yaklaşık 30 USD (Türkiye’de yerel para birimi karşılığı) tutarında bir kerelik kayıt ücreti ödenmesi gerekmektedir.
Tüm kayıt seçenekleriyle elde edilen ESU desteği, 13 Ekim 2026’ya kadar geçerlidir. Ayrıca bir Microsoft hesabına bağlı tek bir ESU kaydı, en fazla 10 cihazda kullanılabilir. Özetle, kurum içindeki cihazlar Microsoft hesabıyla toplu kaydedilerek geçici koruma sağlanabilir. Öte yandan ESU uzatması sadece Avrupa için ücretsizdir; Avrupa dışındaki kullanıcılar 14 Ekim 2025’ten sonra ya Windows 11’e geçecek, ya 30 $ ödeyerek ESU alacak, ya da yedekleme/ödül puanı yöntemini kullanmak zorunda kalacaktır. Bu da Türkiye’de kamu kurumlarının büyük ölçüde ücretli ESU veya yeni cihazlar almaya yönelmesi gerektiğini gösteriyor.
Kurumsal taraf için ise ESU desteği daha uzun süreli olabilmektedir. Uzmanlar, Windows 10 Enterprise sürümleri için üç yıllık ek güvenlik güncellemesi alınabileceğini belirtmektedir. Ayrıca kritik altyapı ve gömülü sistemler için Windows 10 Enterprise/IoT LTSC sürümleri de bir seçenek sunar. Örneğin Windows 10 Enterprise LTSC sürümü 2029’a kadar desteklenmektedir. Bu tür uzun vadeli sürümlere geçiş, bazı özel durumlar hariç (lisans kısıtları, uygulama uyumluluğu vb.) daha kalıcı bir çözümdür.
Geçiş ve Güncelleme Stratejisi Önerileri
Kamu kurumları için teknik bir yol haritası hazırlanırken aşağıdaki başlıklara odaklanmak faydalı olacaktır:
- Envanter ve Uyumluluk Tespiti: Kurum genelindeki mevcut PC’lerin Windows 11 uyumluluğu belirlenmelidir. Microsoft’un PC Health Check aracı veya benzeri envanter analizleriyle, TPM/CPU/RAM/disk kriterleri açısından hangi cihazların yükseltilebileceği saptanmalıdır. Uyumsuz cihazlar listesi çıkarılarak önceliklendirme yapılmalıdır.
- Donanım Yükseltme (Yükseltme Tercih Edilmemelidir) ve Yenileme: Uyumsuz cihazlar için yükseltme planları yapılmalı, gerekli donanım (yeni PC/laptop, TPM modülü vb.) tedarik edilmelidir. Güvenlik açısından kritik birimler (sunucular, terminaller vb.) öncelikli olmalıdır. Gerektiğinde Windows 11 için tasarlanmış daha güçlü PC’ler alınabilir. Finansman için merkezi bütçe planlaması düşünülmelidir. Ama gereksiz donanım yükseltme seçenekleri tercih edilmemelidir. Genellikle yeni cihaz satın almak daha düşük maliyetli olacaktır.
- Test ve Piloy Aşaması: Windows 11’e geçiş öncesi kurumun kendi yazılım/uygulama altyapısı yeni sistemlerde test edilmelidir. Birkaç pilot kullanıcı üzerinden geçiş süreci simüle edilerek uyumluluk sorunları giderilmelidir. Önemli veriler buluta, paylaşımlı birimlere taşınmalı veya yedeklenmelidir. Beklenmeyen aksamalar için geri dönüş (rollback) planları hazırlanmalıdır.
- Eğitim ve Kullanıcı Bilgilendirmesi: Windows 11 ara yüzü, Ayarlar ve güvenlik seçenekleri Windows 10’dan farklıdır. Teknik ekip ve son kullanıcılar için kullanım kılavuzları ve eğitimler düzenlenmelidir. Örneğin yeni Başlat menüsü, sanal masaüstleri, güncellenmiş güvenlik politikaları (örneğin Sıfır Güven modeli) anlatılmalıdır.
- Güvenlik Katmanları: Geçici olarak Windows 10 kullanılacak makinelerde ek güvenlik önlemleri alınmalıdır. Zayıf sistemler şebekeden izole edilerek sadece zorunlu uygulamalarla çalıştırılabilir. Kritik veriler erişim kontrolüyle korunmalı, mümkünse sanallaştırma ya da konteyner teknolojileri devreye alınmalıdır.
Yukarıdaki adımlar bir öncelik sırasına göre adreslenecek ve geçiş takvimi netleştirilecektir. ABD’de yerel yönetimlere yönelik tavsiyeler, Windows 11 geçişinin 2025’in ilk çeyreklerinden itibaren kademeli olarak yapılmasını öngörüyor. Türkiye’de de bu doğrultuda, 2025 boyunca Windows 11’e geçiş ve Windows 10’dan çıkış süreci planlanmalıdır.
Sonuç
Sonuç olarak Türkiye’deki tüm kamu kurumları 2025 sonuna kadar Windows 10’dan çıkarak ya Windows 11’e geçmek ya da Microsoft’un ücretli destek programlarını kullanmak durumundadır. Windows 10 desteğinin bitmesi herhangi bir erteleme olmaksızın gerçekleşecektir; bu yüzden aksiyon planı şimdiden yürürlüğe konmalıdır. Teknik ekipler, kurumların bilgisayar parkını envanterden geçirip yükseltme stratejileri belirlemeli; bürokratlar ise bu sürecin finansman ve koordinasyonuna öncelik vermelidir. Alternatif işletim sistemlerine (örneğin Linux tabanlı çözümler) yönelik seçenekler gündeme gelmişse de kritik kamu hizmetlerinde Microsoft platformu yaygın olduğu için asıl çözüm Windows 11 yükseltmesidir.
Windows 11 geçişi güvenlik, performans ve yönetilebilirlik açısından kurumlara uzun vadede fayda sağlayacaktır. Ancak aşamalar iyi planlanmalıdır: geriye dönük uygulama uyumluluğu, eski cihazlarda driver desteğinin bulunamaması, veri taşınması, kullanıcı eğitimi, yedekleme ve kriz yönetimi gibi konular göz önünde bulundurulmalıdır. Net olarak ifade etmek gerekirse, Windows 10 güvenlik desteği sona erdiğinde tüm kamu sistemleri tehdit altına gireceği için kaçınılmaz olarak bir yıl içinde Windows 11’e (veya ESU ile geçici korunmaya) geçişi tamamlamak zorunlu olacaktır. Bu bağlamda, teknik birimlere ve karar vericilere yol gösterici bir yol haritası hazırlamak, geçiş sürecini başarıyla yönetmek için elzemdir.
Son Bir Not: Windows 11 ve Eski HDD’lerde Performans Gözlemleri
Kamu kurumlarında halen kullanılan eski tip mekanik diskli bilgisayarlar Windows 11 geçişi sürecinde önemli bir tartışma konusudur. Yapılan testler ve gözlemler HDD’li cihazlarda yaşanan performans farklılıklarının dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.
Yaklaşık 10 yıllık kullanımda olan cihazlarda yapılan testlerde, Windows 11 kurulumunun SSD’lere kıyasla daha yavaş gerçekleştiği, ancak bu farkın günlük kullanımda tamamen işlevselliği ortadan kaldıracak seviyede olmadığı gözlemlenmiştir. Örneğin sistem açılışında 90–120 saniyelik bir toparlanma süresi sonrasında bilgisayarın stabil çalıştığı tespit edilmiştir. Bu durum özellikle işletim sistemi açılışta belirli görevleri yerine getirirken normal kabul edilebilir.
Bilgisayarın domaine alınması sürecinde de benzer bir tablo görülmektedir. Windows 11, alan denetleyicisiyle iletişim kurarken ve gerekli görevleri tamamlamaya çalışırken eski HDD’lerde işlem yoğunluğu artmakta, kullanıcılar görev yöneticisini açtıklarında disk kullanımını %100 seviyesinde görebilmektedir. Bu aşamada sabırlı olunması, sistemin kendini toparlamasına 1–2 dakika zaman tanınması gerekmektedir.
Ayrıca, antivirüs programlarının ilk tarama faaliyetleri de HDD’li bilgisayarlarda ek yük oluşturmakta, bu da kullanıcı deneyimini geçici olarak yavaşlatmaktadır. Eğer kullanıcı bu süreçte acele edip bilgisayarı kullanmaya çalışırsa, sistemin yavaşlığından şikâyet etmesi muhtemeldir. Ancak toparlanma süresi tamamlandığında işletim sistemi işlevlerini stabil biçimde yerine getirmektedir.
Ek bir gözlem de uyku modundan uyanma süresinde görülmüştür. HDD’li bilgisayarlar, SSD’li sistemlere kıyasla daha uzun sürede uyanmakta, ancak bu fark da işlevsellik açısından kritik bir engel oluşturmamaktadır.
Aslında göz ardı edilmemesi gereken nokta, işletim sisteminin temel çalışma mantığıdır: Windows 11 açılışta gerekli verileri RAM belleğe yükleyerek işlemleri buradan yürütmektedir. Dolayısıyla HDD’nin yavaşlığı esasen sistem açılışı ve büyük dosya transferlerinde hissedilmektedir. Günlük kullanımda temel uygulamalar için HDD’li bilgisayarlar, sınırlı da olsa kullanılabilir olmaya devam etmektedir.
Sonuç olarak, Windows 11 ile birlikte eski mekanik diskli bilgisayarlarda kritik performans sorunları değil, daha çok açılış ve ilk kullanımda bekleme süreleri gündeme gelmektedir. Eğer kurumlarda HDD değişimi hemen gerçekleştirilemiyorsa, kullanıcıların bu gerçekleri bilmesi ve sistemin toparlanması için zamana ihtiyaç duyulduğunun farkında olması önemlidir. Eğer aşırı yavaşlama gibi şikayet olan cihazlar varsa bu cihazlarda ki disklerde muhtemel bad sektör kaynaklı yavaşlamalar bulunmaktadır. Bunun haricinde sistem yoğun kullanımda bile gözle görüşür bir yavaşlama olduğu tarafımızca yapılan testlerde tespit edilmiştir.
Windows 11 ve HDD Kullanımı: Sonuçlar ve Tespitler
Sonuç olarak Windows 11 ile birlikte eski mekanik diskli bilgisayarlarda kritik performans sorunları yerine daha çok açılış süresi ve ilk kullanımda bekleme süreleri ön plana çıkmaktadır. Eğer kurumlarda HDD değişimi hemen gerçekleştirilemiyorsa kullanıcıların bu gerçekleri bilmesi ve sistemin kendini toparlaması için bir süreye ihtiyaç duyulduğunun farkında olması önemlidir.
Ancak burada önemli bir ayrıntı öne çıkmaktadır: Eğer kullanıcıların aşırı yavaşlama şikâyetleri söz konusuysa, bu durum çoğunlukla ilgili diskte bulunan bad sektörlerden kaynaklanmaktadır. Bad sektörler işletim sisteminin veriye erişim hızını ciddi biçimde düşürmekte ve sistemin normalden daha fazla kaynak tüketmesine yol açmaktadır. Bu nedenle söz konusu cihazlarda yaşanan performans sorunları doğrudan Windows 11’in yapısından değil diskin fiziksel sağlığından kaynaklanmaktadır.
Bunun haricinde yapılan testler HDD’li bilgisayarların yoğun kullanım altında bile genel anlamda kabul edilebilir bir performans sunduğunu göstermektedir. Büyük ölçekli işlemler ya da dosya transferleri hariç, sistemin günlük kullanım senaryolarında gözle görülür bir yavaşlama yaşanmadığı tespit edilmiştir.
Dolayısıyla kamu kurumları açısından bakıldığında, HDD’li cihazların tamamen işlevsiz sayılmaması gerektiği; ancak özellikle 5 yıl ve üzeri kullanım süresine sahip disklerin bad sektör riski nedeniyle daha dikkatle değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. SSD’ye geçiş orta ve uzun vadede kaçınılmaz bir çözüm olsa da, geçiş yapılana kadar HDD’li sistemlerin belirli sınırlar çerçevesinde kullanılmaya devam edilebileceği görülmektedir.



















